- lehine
- in favour of
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
lehine olmak — bir kimsenin iyiliğine yardım eder olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHALÜN LEH — Lehine gönderilen Alacaklı olan kişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
köşe atışı — is., sp. Futbol, hentbol ve su topunda bir oyuncu, topu kendi kale çizgisi dışına çıkardığında karşı taraf lehine kale çizgisi ile yan çizgisinin kesiştiği noktadan verilen serbest vuruş hakkı, köşe vuruşu, korner, korner atışı, korner vuruşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
leh — is., Ar. leh 1) Bir şeyden veya bir kimseden yana olma, aleyh karşıtı 2) Bir şeyden veya bir kimseden yana olma Babanın fikri, her zaman için senin lehinedir. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller lehinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
intişar etmek — 1) yayılmak, dağılmak 2) yayımlanmak Devletin ve cemiyetin lehine intişar etmiş bir kitap olacaktır. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri kalmamak — 1) (bir iş yapmaktan veya birinden) yapmaktan kaçınmamak Daima müttefikler lehine çarpışmaktan geri kalmadılar. F. R. Atay 2) (bir iş yapmaktan veya birinden) birinden daha az başarılı olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
AVD — Dönme, geri gelme. Aleyhine veya lehine dönme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHKÛMUN-LEH — Dâvayı kazanmış olan. Lehine hükmolunan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
devremülk hakkı — Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine, bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade etmek üzere, müşterek mülkiyet payına bağlı olarak kurulan irtifak hakkı … Hukuk Sözlüğü
gayrimenkul mükellefiyeti — Bir taşınmaz malikinin, sahip olduğu mülkü nedeniyle ve özellikle o taşınmaz (gayrimenkul) teminat olmak üzere, diğer bir kimse lehine bir şey yapmaya veya vermeye zorunlu tutulması … Hukuk Sözlüğü
rehin — Bir borcun yerine getirilmemesi halinde, alacaklarının teminatı olmak üzere ve paraya çevirtme hakkıyla birlikte alacaklı lehine verilen taşınır veya taşınmaz mal güvencesi … Hukuk Sözlüğü